Arzu Cansever: Şiddetten Aydınlanıp Yeni Bir Hayata Adım Attı
Çiğdem Yılmaz- Arzu Cansever (Boztaş), kadına yönelik şiddet haberlerinin en acı örneklerinden biri. 14 yaşında zorla evlendirilen Cansever, yıllarca şiddet gördü. 2014 yılında eşinin eve ikinci bir kadın getirmesini kabul etmediği için eşi tarafından pompalı tüfekle vuruldu. Bu korkunç saldırı nedeniyle bacaklarını kaybetti, kollarını kullanamaz hale geldi. Uzun bir süre hastanede tedavi gördü. Bu süreçte beş çocuğu devlet korumasına alındı.
Tedavisinin ardından hayata yeniden tutunmaya çalışan Cansever, düzenini kurdu ve çocuklarını yanına aldı. Sadece kendi çocuklarının değil, yurtta çocuklarıyla birlikte kalan ve kendisine “anne” diyen iki çocuğun da bakımını üstlendi. Böylece yeni hayatına yedi çocuğuyla devam etti.
Milliyet Cansever’in yaşadıklarını 11 yıl önce manşetine taşımıştı.
Eğitimine devam etti
Ankara’da yaşamaya başlayan Boztaş, yarıda kalan eğitimine devam etti, dışarıdan ortaokul ve liseyi tamamladı. Ardından Adalet Meslek Yüksekokulu’nu bitirdi. Beş yıl bir hukuk bürosunda asistan olarak çalıştıktan sonra kendi küçük işletmesini açarak uzun süre işletti. Bugün iki oğlu ve yurttan yanına aldığı iki çocuk, devlet memuru olarak görev yapıyor. Üç kızı ise eğitim hayatlarını sürdürüyor.
Arzu Cansever, yurtta çocuklarıyla birlikte kalan ve kendisine “anne” diyen iki çocuğun da bakımını üstlendi.
‘Çaresiz hissettim’
Ailesinin hiçbir zaman yanında olmadığını belirten Cansever, “Şimdiki aklımla gençliğimde olsaydım bu hale gelmezdim. Bir kadının tek başına düzen kurabileceğini, hayata tutunabileceğini bilmiyordum. Ayrılırsam babam beni 14 yaşında nasıl verdiyse, yine başkasına verecekti. Dul olmanın bir leke olduğunu düşündürmüşlerdi bize. O yüzden hep sahipsiz ve çaresiz hissettim. O kadar bilinçsizmişim ki, vurulana kadar kadın sığınma evi olduğunu bile bilmiyordum” diyordu.
‘Hâlâ tehdit ediyor’
Cansever, yaşadığı zorlukların geride kaldığını düşünürken, eski eşi Ahmet Boztaş sadece dokuz yıl kaldığı cezaevinden çıktı. Cansever, Boztaş’ın hala kendisini tehdit ettiğini, “Dışarıda olduğu için artık ne gülebiliyorum, ne çalışmak istiyorum. Hala tehdit ediyor. ‘Başkasıyla evlenirsen yarım kalan işi tamamlarım’ diyor. O zaman da koruma istemiştim, beni bu hale getirdi. Şimdi de aynı şeyleri yaşıyorum. Savcılığa beni tehdit ettiğine dair ses kayıtları vermeme rağmen sadece uzaklaştırma kararı verildi. ‘Ben koruma istemiyorum, beni farklı bir ile yerleştirin’ dedim ancak bana sığınma evine gidebileceğimi önerdiler. Sığınma evine çocuklarımla nasıl gideyim? O adam benim nerede yaşadığımı biliyor ve korku içerisinde yaşıyoruz.”
More Stories
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, Erdoğan başkanlığında toplandı
4 yıldır çözülemeyen cinayet aydınlandı! Dişleri sökülmüş, boynu kesilmiş halde bulunmuştu
AKP’li vekilin ‘Türklük’ alerjisi: Türk meclisi değil Türkiye Büyük Millet Meclisi