Fethiye Haber Sitesi

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

İnkılap tarihi

Eğitim sistemimizin epeyce sorunu var. Bunların başında kendi tarihsel mirasıyla barışık olmaması geliyor. Tarihsel mirasla barışık olmak, kitapların arasına İslam düşünürlerinin görüşlerini serpiştirmek değildir. Hele hele bugünkü bilimsel gelişmeleri Müslüman bilim adamlarının yüzyıllarca öncesinden gördüklerini yazarak Batı biliminin gelişimi karşısında duyulan hayranlığı ifade etmek hiç değildir. Tarihsel mirasımızı yaşadığımız dönemde düşüme faaliyetinin organik bir parçasına dönüştürmediğimiz

Eğitim sistemimizin çeşitli sorunları bulunmaktadır. Bu sorunların başında tarihsel mirasa gereken önemin verilmemesi gelmektedir. Tarihsel mirasla uyumlu olmak, sadece kitaplara İslam düşünürlerinin fikirlerini eklemek değildir. Ayrıca, bugünkü bilimsel ilerlemeleri yüzyıllar öncesinden gören Müslüman bilim insanlarını öne çıkarmak da Batı bilimine olan hayranlığı ifade etmez. Geçmişe referans verdiğimiz sürece ve tarihsel mirası günlük yaşamımızın bir parçası haline getirmediğimiz sürece, geçmişe duyulan nostalji ya da bize ait olmayan bir hayranlık duygusu dışında bir şey olmayacaktır. Ancak vurgulamak istediğim konu, eğitim sistemimizin kendisi değil, eğitim müfredatını oluşturan derslerden biri olan İnkılap Tarihi.

Bilindiği gibi, İnkılap Tarihi dersi Türkiye’de resmi bir öneme sahiptir. Bu ders, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki olayları ve ideolojisini Mustafa Kemal Atatürk etrafında anlatan bir ders olarak öne çıkar. Bu nedenle, ilkokuldan üniversiteye kadar geniş bir yaş grubuna hitap etmektedir. Ancak, bu dersin içeriği oldukça zayıftır. Farklı isimler altında anlatılan içerik göz önüne alındığında, bu ders neredeyse on beş yıl boyunca öğrencilere öğretilmektedir. Bununla birlikte, dersi alan öğrenciler önemli bir bilinç kazanmazlar ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini öğrenmezler. Dünyada, işlevini yerine getirmekten bu kadar uzak olan başka bir resmi eğitim dersi var mı bilmiyorum.

Bence, bu gereksiz ve tamamen zaman kaybı olan ders yerine, Çağdaş Türkiye Tarihi adında bir ders oluşturulmalıdır. Bu ülkenin eğitimli insanları, Cumhuriyet öncesi dönemin yanı sıra Cumhuriyet Türkiye’sini de bilmelidir. Özellikle tarihçilik mesleğiyle uğraşan kişiler dışında, eğitimli insanlarımızın çoğunun yakın tarihe dair önemli bir bilgisi yok maalesef. Herkesin hafızası kadar bilgiye sahip olduğu bir ortamda, ülkemizde saygın tarihçiler bulunmaktadır. Farklı kesimlerin hassasiyetlerini dikkate alarak, çağdaş Türkiye tarihi dersi hazırlanabilir ve bu konuda uzmanlaşmış öğretim üyeleri tarafından çeşitli sınıflara uygun programlar oluşturulabilir.

İlk başta bu önerinin salt ideolojik olduğu düşünülebilir. Evet, İnkılap Tarihi derslerinin aktarmaya çalıştığı ideolojinin, hem geçmişte hem de bugün bizim gibi köklü bir topluma dar geldiğini ve mevcut durumumuzu yansıtmada yetersiz olduğunu düşünüyorum. Ancak bu başka bir konu. Gerçekten de, yakın tarih derslerinin eğitim sürecimizde bu kadar ihmal edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu konunun yeni eğitim müfredatında ciddiyetle ele alınması gerekmektedir.

Not: Kıymetini bilmediğimiz ve hayatımızdan daha hayırlı olduğu sabit olan Kadir Gecesi, önümüzdeki çarşamba günüdür. Allah, bu geceyi idrak etmeyi ve bereketinden faydalanmayı bizlere nasip etsin.